Bel fıtığım geliyorum dedi!

Bundan yaklaşık 6 sene önce öğretmenlik yaptığım dönemlerde tanışmıştım ilk şiddetli bel ağrılarıyla.Yoğun ve hareketli iş yaşamı, fazlasıyla ayakta kalma dinlenmeye vakit ayıramama hep bir biri ardına tetikleyici sebepler.

Bale modern dans öğretmenliği yaptığım yıllarda haftanın 5 günü farklı okullarda ders verdiğim için günümün yarısı okullar arası ulaşım için yollarda, diğer yarısı da  dans dersleri esnasında sürekli hareket halinde ayakta geçiyordu.Okullardan geriye kalan kısımda elbette ev işleri çocuk günlük telaşlar derken geç saatlere kadar süren  yoğunluk.Hafif hafif kendini hissettiren bel ağrıları bir gün yataktan doğrulamayacak kadar şiddetli ve  ağlamaya kadar götüren ağrı ve korkuyla nihayet buldu.Doktor ve ardından yapılan tetkikler sol kalça üzerinde belde sinir sıkışması. 20 gün istirahat ve ilaç tedavisi sonrası  hafifleyen ağrılara aldanıp hah geçti artık normal hayatıma dönebilirim öz güveniyle tekrardan aynı tempoya dönüş.

Tabi çok uzun sürmedi,kısa bir süre sonra yine tekrarlanan uzun yatak istirahati ve ilaç tedavileri.

Öğretmenlik hayatıma nokta koymamın tek nedeni vede suçlusudur bu bel ağrıları.

6 sene süre zarfında çok yakın arkadaş olmuştuk aslında.Ben ona o bana alışıp artık  ağrılarla birlikte yaşamaya başlayınca olacak bu kadar deyip usul usul geçiyordu günler.

Doktorumun sıkı sıkı tembihleri,sakın ağır kaldırma uzun süre ayakta kalma,bel kaslarını güçlendir kilo alma.Eğilip kalkarken beline güç bindirme ve daha bir çok tembih öğüt maalesef günlük yaşamın içersin de çokta dikkat edemediğim daha bir çok önemli durum karşısında kayıtsız kalmam.

Bel fıtığım geliyorum dedi!

Bundan yaklaşık 3 ay önce bir sabah şiddetli bel ağrısıyla uyandım.Yataktan doğrulmak istiyorsunuz ve kıpırdayamıyorsunuz.Nasıl feci bir ağrıdır bu allahım.Sanki belimden aşağısı bir hançere bağlanmışta sol tarafımda bütün bel kalça kemiklerim yavaş yavaş kazınıyor gibi.İtiraf ediyorum o ağrı yataktan doğrulamamak çaresiz kalmak saatlerce ağladım.İlk gün ağrıların şiddetinden yürüyemediğim için doktorada gidemedim.2. gün ağrıların şiddeti daha da artmış bu sefer belim kalçama ilave olarak sol bacağımın diz kapağına kadar şiddetli ağrılar başlamıştı.Bacağımda da o ağrıyı hissedince artık cidden çok büyük bir korkuya kapılıp hemen acilen Beyin Cerrahından randevu alıp hastaneye gittim.Acil çekilen MR sonucuna göre 6 sene önce 1 tane olan sinir sıkışması kendine 2 kardeş daha edinmiş ,ayrıca sol kalça üzerinde bir tanede nur topu gibi bel fıtığım oluşmuştu.Fıtık ve sıkışan sinirler etrafı ödem yaptığı için ağrıların şiddeti ve yataktan dahi doğrulamayacağım boyuta getirmişti beni.

Doktorum acil ameliyatlık bir durum olmadığını,fizik tedavinin bu aşamada beni hem rahatlatıp hemde bel kaslarımı güçlendirmede çok etkili bir tedavi olacağı önerisinde bulundu.

Ağrılarım ve kaslarımı rahatlatmak için bir takım ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlarla bu süreci atlatmam için yardımcı oldu. 

Bel fıtığı nedir neden oluşur?

Aslında bel fıtığıyla ilk tanışmam çocukluk zamanlarıma dayanır.Canım annem yıllarca belinde 3 tane boynunda 3 tane olmak üzere bu fıtıklarla  yaşamını sürdürüp duruyor.Onun ağrılarına ,ağrıdan uykusuz gecen gecelerine çok şahit olmuşumdur.Kalp rahatsızlığı olduğu için ameliyatlık duruma gelen ama ameliyat riski olduğu için yıllarca o şiddetli ağrılarla yaşayıp durur.Canım annem benim,hep üzülürdüm ağrı çektiği için ama yaşamayınca insan şiddetini tam olarak bilemezmiş işte.Yaşayınca acıyınca ağlayınca anladım:((

Bel fıtığı omurgalar arasında bulunan disk denilen elastiki kıkırdak dokunun omurgaların basısı nedeniyle öne doğru kayarak omurilik kılıfından çıkan ve bacağın çeşitli bölgelerine giden sinirleri sıkıştırmasıyla oluşurmuş. Bazen ani bir zorlama, ağır bir şey kaldırma, ters bir hareket veya belin üşütülmesi bile bel fıtığına neden olabilirmiş.Ama bel fıtığının en önemli nedeni uzun süren stres ve gerginlikler sonrası kaslardaki aşırı gerilmesi diyede nitelendiriliyor.

Bel fıtığında en sık görülme yaşı da 35-50 yaş arasındaymış.Tabi bu oran erkek ve kadında aynı düzeyde.Ayrıca omurga yapısı sebebiyle boyu uzun olanlarda bel fıtığına yakalanma riski daha fazlaymış.

Bel fıtığı yakalanma riskine en çok sahip meslek guruplarında, uzun süre ayakta durarak çalışanlar,ağır yük taşıyanlar,uzun süre oturarak masa başı çalışanlar,ev hanımları,yoğun stres altında çalışan yöneticiler,garsonlar gibi örnekler veriliyor.

Mesleki hastalıklar kategorisine giriyor bence bu durum. :/

İlaçların yardımıyla ağrılarım azalmaya başlayınca fizik tedavi sürecinin ne olduğu etkilerinin neler olacağı ve nerede tedavi olabilirim diye bir araştırma sürecine girdim.

Bu konuda edindiğim bilgiler ve fizik tedavi hakkında sizlere daha detaylı anlatmak istediğim için bel fıtığı ve fizik tedavi sürecimi bölümler halinde yayımlamaya karar verdim.

Bir sonraki yazım fizik tedavi için seçtiğim merkez ve fizik tedavimde bana uygulanan yöntemler ,etkileri olacak.

Eğer bu konu ilginizi çekiyorsa tamamen bizzat kendi  deneyimlerimi aktaracağım bir sonraki yazımı kaçırmamanızı tavsiye ederim.

Sevgilerimle....