Oley yaz geldi,güneş koruyucu krem-Bioder Suncare

Oleyyy yaz geldi ,deniz güneş tatil diye havalara uçarken, bir taraftanda korku sarıyor insanı.

Güneşlenmek bronzlaşmak güzelde, ya güneşin zararlı etkilerinden ve lekelerden nasıl korunacağız.

Piyasada bir çok güneş koruyucu ürün bulunmakta.Ben de yıllardır farklı bir çok markanın ürünlerini deneyerek kullanıp dururum.İtiraf etmem gerekirse bundan 10 sene öncesine kadar sırf bronz bir tene sahip olayım,çok havalı oluyor ama deyip yanmayı hızlandırıcı koruma faktörü çok düşük yağlar sütler da kullandım.UVA , UVB neymiş diye hiç önemsememişim..Şimdi düşünüyorum da kendime ne kadar büyük kötülük yapmışım.

Her bronzluğun etkisinin geçmeye başladığı anlarda yüzümde beliren ve geçmeyen lekeler büyük sıkıntı olmaya başlayınca farkına vardım cildime nekadar kötülük yaptığımın.

Lekelenme cildin erken yaşlanma ihtimali bir tarafa, kanser olma riski çok büyük korku.

Bu lekelerle mücadele etmeye başladığımda gittiğim cilt doktorumun tavsiyesiyle sadece yazın değil kışında güneşli günlerde dışarı çıkmadan önce güneş koruyucu kremleri elimden geldiğince kullanmaya başladım.

Son yıllarda hepimizin duyduğu güneş koruyucu kremler üreten firmalarında üstüne basa basa belirttiği SPF gerçeği hepimizin dikkatinde.

SPF {Sun Protection Factor} yani Türkçe'ye çevrilmiş haliyle Güneş Koruma Faktörü demektir. 

Teorik olarak en iyi güneş kremleri en yüksek SPF numarasına sahiptir.

İstanbul da haziran ayı neredeyse bitti bitecek derken tam anlamıyla daha havuz deniz mevsimine kavuşamasak da bir kaç hafta içersinde yine bir kaç gün havuz kenarı güneşlenme fırsatını yakalayabildim.Kozmetik Blogu olarak farklı güneş koruma kremlerini sizler için deneyimlemeye çalışıyorumSon iki güneşlenme seanslarımda ve günlük dışarı çıkmadan önce kullanmaya başladığım Bioderin yeni çıkarmış olduğu Suncare Güneş Koruyucu Vücut Sütü SPF 50+ kullanmaya başladım.

UVA ve UVB ışınlarına karşı 360 derece koruma sağlayan güneş serisi koruma ürünleri, erken kırışıklıklara neden olan serbest radikalleri engelliyormuş.Kırklı yaşlara girdikten sonra erken yaşlanma belirtisi kırışıklık korkusu tavan yapıyor haliyle :)

İçeriğindeki anti oksidanlar sayesinde cilt kanserine karşıda önleyici olmasının yanı sıra,hem var olan kahverengi lekelerin azalması ve ayrıca da  oluşumunun önlenmesi açısından çok fonksiyonlu bir koruyucu.

Alkol ve paraben içermeyen  losyonun içeriğinde ki maddeler ise;

E Vitamini:  Serbest radikallere, günesin zararlı ve yıpratıcı etkisine karsı cildinizi korur. 

 Beta karoten:  Domates ekstresi içinde bulunur. Güçlü birer antioksidandır, serbest radikallerin hücrelerdeki zararının engellenmesine yardımcı olur. UV ısınlarına karsı koruyucu etki gösterir. 

Organik ve inorganik filtreler içeriyor.

Spreyli şişede olan koruyucu losyon kullanım pratikliği açısından çok iyi,

Cildinize sürdüğünüzde beyazlık kalmıyor tamamen kolaylıkla transparanlaşıyor ve cilt tarafından emiliyor.Bu noktada hemen belirteyim yağlı bir cildiniz varsa bu emilme hissi nasıl olur bilemiyorum tabiki.Ben kuru cildimdeki etkilerini buradan sizlere belirtiyorum..

Süt olduğu için cildimde yağlılık hissi kesinlikle olmadı,ince yapısından kaynaklı cildimde bir baskılama yada terlemeyede asla yol açmadı.

Kokusuna ise tek kelimeyle bayıldım.

Dermatolojik testler sonucunda;

Cilt ile uyumlu olduğu,

Herhangi bir irritasyona neden olmadığı,

Dermatolojik olarak güvenilir olduğu kanıtlanmış bir koruyucu.

Gelelim kullanım şekline:

Tüm güneş koruma ürünlerinde yapmanız gerektiği gibi,güneşe çıkmadan mutlaka yarım saat önce uygulamanız gerekli Korumanın sürekliliğini sağlamak için özellikle yüzme, terleme ve kurulanma dan sonra sık sık ve yoğun bir şekilde bolca  tekrarlamanız gerekli.Güneş koruyucu krem kullanırken vücudunuzun sağlığı için lütfen cömert olun.Az miktarda kullandığınız kremler koruma etkisinide düşürecektir unutmayınız.

Diğer önemli bir konuda kullandığınız kozmetik ürünler gibi güneş koruyucu kremlerinde son kullanma tarihlerini asla es geçmeyin dikkat edin.

Ama ne yaparsanız yapın yine de güneşin dik açıyla dünyaya geldiği 11.00 ile 15.00 saatleri arasında güneşe maruz kalınmasının tehlikeli olduğunu unutmamalısınız. Şapka, gözlük gibi sizi güneşten koruyacak aksesuarları da kullanmalısınız.